PAZAR EKİ • 15 EYLÜL 2024

Sevgi ve Kapitalizm

Pazar Eki’nin bu bölümünde sevginin ve kapitalizmin ortak yönlerinden bahsediyoruz.

Görüntüleyemiyorsanız tıklayınız: defter.ctas.com.tr

Sevgi neydi? O meşhur replikte “Sevgi emekti” denir, fakat sevgi sadece bir emekten ibaret değil. Sevgi, insanlık kadar eski bir duygu; açtığı yaralar derin, bıraktığı izler silinmez. Kimine göre kurtarıcı, kimine göre yıkıcı bir güç. Evet, sevgi emektir; ama karşılığı bazen hiç gelmeyen, bazen de çok geç gelen bir emek. Peki, sevgi nasıl oldu da böylesine güçlü, her şeyin merkezinde yer alan bir duyguya dönüştü? Bu sorunun peşine düşmek gerekiyor, çünkü sevgi sadece duygusal bir bağ değil; çok daha karmaşık, sistematik bir yapının parçası.

Kapitalizmi ele alalım. Kapitalizm, paranın belli bir güç merkezinde toplandığı ve diğer insanların bu güç için çalıştığı bir sistemdir. Gücü elinde bulunduran sömürür, geri kalanlar ise bu döngünün bir parçası olur. Sevgi de bir nevi duygusal kapitalizmdir. Güçlü olan, duygularını kontrol edebilen kişi, sevgiyi bir araç olarak kullanır. Kapitalizmde parayı yöneten insanlar diğerlerini nasıl yönlendiriyorsa, sevgiyi kontrol edenler de duyguları aynı şekilde yönetebilir. Sevgi, tıpkı kapitalizm gibi, sömürüye dayalıdır; ancak burada sömürü maddi değil, duygusal bir boyutta gerçekleşir. Sevgi, birini güçlendirirken diğerini zayıflatabilir; kontrol edilmesi zor, kaçınılmaz bir mekanizma olarak insanları etkiler.